“2020 yılı, şeker sektörü için çözüm yılı olmalı”
Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker-İş) Çorum Şube Başkanı Sefer Kahraman, 2020 yılının zor bir yıl olacağını belirterek, şeker sektörünün çözüm bekleyen sorunları konusunda ciddi adımlar atılmasını istedi.
Yeni yıl nedeniyle bir mesaj yayınlayan Sefer Kahraman, Türk şeker sektörünün güvenli çalışma ortamı, kadro, NBŞ, sendikal baskı gibi sorunlarının ivedilikle çözülmesini talep etti.
Kahraman, “ölümlü iş kazalarının önüne geçecek ‘tedbirler’ alınmalı ve taşeronlaşmanın önüne geçilerek, çalışma barışı adına kalifiye eleman istihdamı sağlanmalıdır” dedi.
Sefer Kahraman’ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:
“2019 yılını üzüntü ve sevinçleriyle geri bırakıyor, yeni umutlarla ve yeni mücadele ruhu ile 2020 yılına kucak açıyoruz.
Her yeni yıl bir başlangıç, bir umuttur. 2020 yılının ülkemiz için kolay bir yıl olmayacağı ortadadır. Ancak içeride ve dışarıda her ne kadar zorluklarla karşılaşacak olsak da başta devletimizin, siyaset kurumunun, özel teşebbüsün ve sivil toplum kuruluşlarının kronik ve acil sorunlara karşı asgari müştereklerde buluşarak ortak bir çaba çerçevesinde yaklaşmaları gibi bir sorumlulukları da bulunmaktadır. Bu manada cesaret, idrak ve girişimcilik ruhunu 57 yıldır genlerinde taşıyan Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluk ve görev bilinci ile hareket edeceğimizin de bilinmesini isteriz.
Masum canların yitirildiği bir başka husus iş kazaları ve meslek hastalıkları olmuştur ki, 2019 yılın ilk 11 ayında ise en az 1606 emekçi kardeşimizin hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Evine ekmek götürebilme adına inşaatlarda, madenlerde, tarlalarda, başta gıda sanayi olmak üzere tehlikeli işlerin yapıldığı tüm işkollarında hayatını kaybeden ya da sakatlanan işçilerin insan onuruna yaraşır biçimde çalışabilecekleri bir çalışma hayatı en büyük temennimizdir. Ayrıca başta sendikal nedenden dolayı işten atılmaların son bulduğu, üretimin bol olduğu ve emeğin alın teri kurumadan hakkının verildiği bir 2020 yılı olmasının gerçekleşmesini beklemekteyiz.
Sektörümüze dönecek olursak, uzlaşıyı, istişareyi, diyalogu ön planda tutarak yıkmayı değil, inşa etmeyi, istihdamı, üretmeyi temel alan politikasıyla, her zaman devletinin yanında olan Şeker-İş Sendikası geride bıraktığı 2019 yılında özellikle şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin birçok olumsuzluğu tüm üyeleri ile birlikte yaşamak zorunda kalmıştır. Bu bağlamda 2020 yılı sektörümüz açısından elzem beklentilerimizi şöyle sıralayabiliriz;
-Şeker sanayinde verimlilik, iş sağlığı, çalışma barışı ve kısaca sürdürülebilir üretim açısından yıllarını Türkşeker’e vermiş deneyimli geçici işçi kardeşlerimiz adına yeni yıldan en büyük beklentimiz, kadro müjdesinin verilmesidir.
-Türkiye açısından stratejik öneme sahip şeker sektöründe kurumsal süreklilik ve sürdürülebilirliğin güvencesi olan şeffaf ve hesap verilebilir kurumsal yapı ile milli menfaatlerimiz doğrultusunda ülkelerarası rekabet gücü kazandırılmalıdır. Oluşturulacak yeni düzenleme ile bağımsız kurum otoritesi yaptırım-düzenleme ve denetleme yetkisiyle şeker piyasasındaki gelişmeleri açık ve şeffaf bilgi erişimiyle kamuoyuna duyurmalıdır. Bu, milli şeker sektörünün uzun vadede gelişimi açısından önem bir adım olacaktır.
-Nişasta Bazlı Şeker kotasının 254 bin tonlardan 67 bin 500 tona kadar indirilmesi, obezite ile mücadele başta olmak üzere toplum sağlığı ve ülke menfaatlerimiz doğrultusunda siyasi yönden atılmış en olumlu adımlardan birini oluşturmaktadır. Ancak NBŞ kotalarında indirilen seviyenin korunması ve Yüksek Yoğunluklu Tatlandırıcı ithalatının sıkı denetim altına alınması ile halk sağlımız açısından toplumsal cinayet işlenmesinin önüne geçilmelidir.
-Ertelenen ‘Okul Gıdası Logosu’ projesi bir an önce hayata geçirilmelidir.
-Ülkemiz menfaatleri doğrultusunda tedbir alınması gereken diğer hassas bir konuda; imalatçı ihracatçı firmaların yıllık 200-300 bin ton düzeyinde olan C şekeri taleplerinin karşılanamaması nedeniyle şeker ithalatı yapılmasıdır. Ülkemizde neden şeker ithalatı yapıldığı konusunda strateji belirlenmesi ile C şekerinin dâhilde işleme rejimi kapsamında üretilerek, sektör paydaşlarının bu konuda taşın altına elini koyması sağlanmalıdır.
-Ölümlü iş kazalarının önüne geçecek ‘tedbirler’ alınmalı ve taşeronlaşmanın önüne geçilerek, çalışma barışı adına kalifiye eleman istihdamı sağlanmalıdır.
-Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin en başında gelen ve bir İnsan Hakkı İhlalleri arasında gösterilen işten çıkarmaların artık sona erdirilmesi, bu doğrultuda yeni yaptırımların hayata geçirilmesi ve özelleştirilen şeker fabrikalarında sendikal baskılara acilen son verilmelidir.
Bu vesileyle 2020 yılında ülkemiz, bölgemiz ve dünyada, terör ve çatışmaların son bulmasını, kan ve gözyaşının dinmesini ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyor başta emekçiler olmak üzere bütün vatandaşlarımızın yeni yılını en içten dileklerimle kutluyorum…”