Türk Eğitim-Sen, Selim Aydın ile yola devam

Türk Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Selim Aydın, tek liste halinde yapılan genel kurulda güven tazeledi.

Türk Eğitim-Sen Çorum Şubesi’nin 7. Olağan Genel Kurulu, Turgut Özal İşmerkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Aynı zamanda Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi olarak görevini sürdüren Selim Aydın, Türk Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanlığına yeniden seçildi.

Genel kurulda divan başkanlığını Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Mehmet Fatih Gök yaparken, divan üyeliklerini ise Türk Yerel Hizmet Sen İl Temsilcisi Vedat Kayalı ile Türk İmar Sen İl Temsilcisi Adem Kuyucak üstlendi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan genel kurula Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaların şube başkanları ile çok sayıda sendika üyesi katıldı.

Türk Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Selim Aydın, burada yaptığı konuşmada, “Mülkte adalet, kamuda liyakat ve Türk Devletine sadakat hizmet parolasının bayraktarı olan sendikamız Çorum yerelinde ve Türkiye genelinde hizmet sendikacılığında lokomotif olma görevini başarıyla sürdürmektedir” dedi.

Aydın konuşmasında, şu ifadelere yer verdi:

“ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK”

“Kongremizde sizlere söz verdiğimiz gibi ilimizde yetkiyi alarak; mazisi ve mücadelesi çile, baskı, mobbing, olan bir durumu başarı hikayesine çevirdik. Ve ülkemizde iki il yetkisini alan şubeden biri olduk. Bu şartlarda kazanılan her türlü başarı fazlasıyla övgüye layıktır. Şube yönetim kurullarımız, ilçe yönetim kurullarımız, iş yeri temsilcilerimiz sahalarda bir zamanlar kurt yalnızlığıyla mücadele etmiş ama Rabbimize hamd olsun ki sonu zafer ile taçlandırmıştır.

Baskılara ve tehditlere boyun eğmeyen, menfaatleri için mevzi almayan, geleceğine sahip çıkan, hak ve adalet mücadelemizde bizden desteğini esirgemeyen bütün üyelerimize teşekkür ediyoruz. Sizler, ahlakın ve vicdanın zulme diklenen gür sesi oldunuz. Hakkı üstün tutma mücadelemize, duruşunuzla ve cesaretinizle ortak oldunuz.

Çorum’da herkes bilmelidir ki; Türk Eğitim-Sen tüm teşkilatlarıyla birlikte; bir sendikanın neyi yapması gerekiyorsa hepsini fazlasıyla yapmıştır. Kimse diyemez ki: Türk Eğitim-Sen bizim meselemize kulak asmadı, görmezden geldi. Şubemize, ilçe temsilciliklerimize her ulaşan soruna gerekli müdahaleleri yaptık: sonucu menfi veya müspetti ama sorunlarla uğraştık, sorunlarla boğuştuk. Tek bir üyemizi dahi yalnız bırakmadık. Zaferle değil sefere yükümlü olduğumuzun bilinciyle; adaletin tesisi için hiçbir zaman mücadeleden kaçmadık. Dediğimiz gibi; alnımız ak, başımız dik. Müsterihiz her konuda. Bu hususta tevazu göstermeyeceğiz. Çünkü sahiplenme hakki, pratiği yapanındır gerçekliğine inanıyoruz.

“TÜRKİYE SEVDASININ ATEŞİ BİZLERİ CANLI VE DİRİ TUTMAYA YETTİ”

Sendikal mücadele ve eğitim çalışanlarının hak kazanım noktasında bir tane ciddi tavır ortaya koyamayanlar, utanmaz bir eda ile hak kazanımları noktasında sahiplenici takınanları da eğitim çalışanları unutmayacaktır. Eğitim çalışanlarının sesine kulak tıkayarak sendikacılık yapmaya çalışanlar baskıyı, tehdit etmeyi, makam ve mevki vaat ederek üye kazanmaya çalışanlar ne kadar uğraşırsa uğraşsınlar, boşunadır. Takke düştü kel göründü. Sonbaharınız başladı. Yorgunluk, Türk kültür tarihinde mücadele edenler için yol azığı kabul edilir. Bizler yorgunluklarımızda rahmet ve güç bulan bir sendikayız. Evet yorgunluklarımız da oldu. Belki eksiklerimiz de oldu. Ama mücadele azmimizi asla yitirmedik. Her dem gönlümüzde ve yüreğimizde taşıdığımız Türkiye sevdasının ateşi bizleri canlı ve diri tutmaya yetti. Türk Eğitim-Sen ve onun kutlu mücadelesi büyük bir inancın, büyük bir mefkureye bağlılığın sendikal izdüşümüdür. Türk milletinin bütün ulvi ve yüce değerlerini sendikal mücadelemize katarak her adım ve tavrımızı bu ölçülerde yapmanın derdine düştük.

Mülkte adalet, kamuda liyakat ve Türk Devletine sadakat hizmet parolasının bayraktarı olan sendikamız Çorum yerelinde ve Türkiye genelinde hizmet sendikacılığında lokomotif olma görevini başarıyla sürdürmektedir. Her durumu çıkarları için kullananlara fırsat vermeme gayretimizi hep sürdüreceğiz. Hak haklının oluncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. “Bizim İlkemiz, Önce Ülkemiz” diyerek inandığı değerler adına mücadelesine devam eden, bu mücadelemizde bizlere güç veren Büyük Türk Eğitim-Sen ailesine Eğitim Çalışanı arkadaşlarımıza selam olsun.

GÜÇLÜNÜN DEĞİL, HAKLININ YANINDAYIZ

Türk Eğitim-Sen; yalan ile hile ile sahte ile yandaş güç ile kazanacağıma; doğruluk ile hakikat ile kaybederim diyenlerin sendikasıdır. Türk Eğitim Sen bir sevdadır, bu sevda vatandır, bayraktır, tek dildir, üniter yapıdır. Düşenin elinden tutan, Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmeyen, güçlünün değil haklının yanında yer alan bir sevdadır. Kişisel menfaatleri için eğilip bükülmeyen, tıpkı bir çelik gibi sadece kırılan ama asla inancından taviz vermeyen bir sevdadır. Bu şuurla, bu idrak ile her bir üyemizi aziz sayıyoruz, baş tacı görüyoruz. Her üyemizin derdini kendimize dert ediyoruz, günlük yaşamımızın sadece bir bölümünü değil neredeyse tamamını sendikamıza ayırıyoruz.

EĞİTİM DAVAMIZ, BİZİM İSTİKLAL VE İSTİKBAL DAVAMIZDIR

varlığımızın en mukaddes emaneti olan İstiklal ve Cumhuriyetimizi borçlu olduğumuz ve üç gün evvel vefatının 83. Yıldönümünü andığımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hatırlatmak istiyorum.

Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, hiç durmadan yürüyeceğimize söz veriyorum. Kendisini rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum. Yine, salgın sürecinde Covid 19 belasına yenik düşen, bu süreçte kaybettiğimiz eğitim çalışanı arkadaşlarımız İhsan Babaoğu’na, Mahmut Kavaklıoğlu’na, Muharrem Karaaslan’a, Nurcan Uçar’a, Rahmi Kılıç’a, Seyit Gülen’e, Emre Yılmaz’a, Allah’tan rahmet, yakınlarına, eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum. Eğitim davamız, bizim istiklal ve istikbal davamızdır. Ve bu dava, ancak “varlığını Türk varlığına armağan edenlerin” omuzlarında yükselecek bir istikamettir. Devletini ve milletini her şeyin önünde görenlerin kaldırabileceği bir fedakârlıktır. Bizler buna talibiz; bu memlekete sevdalıyız; ve son nefesimize kadar da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Rabbim Türk Milletini kaim, bu topraklarda daim eylesin. İşte bu kongre, bu sevdayı harlamanın, bu mücadeleye daha güçlü hazırlanmanın vesilesidir. Sizler de bizi yalnız bırakmadınız; sevginizi ve muhabbetinizi bizlerden esirgemediniz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor; Sözlerimi; hayatının özetini mezar taşına “Her şeye kadir olan Allah’a and olsun ki köle olmayacağız” yazdırarak özetleyen büyük dava adamı Aliya İzzetbegoviç’in şu sözüyle bitirmek istiyorum: “Şimdi gökyüzünün altındaki yerimizi alma zamanı.”

YENİ YÖNETİM

Konuşmaların ve raporların okunulmasının ardından oylamaya geçildi.

Genel kurulda yönetim kurulu asil üyelerine: Selim Aydın, Musa Gökçer Öğünç, Oğuzhan Akbulut, Murat Tezcan, Sinan Mol, Mustafa Kahraman seçildi.

Denetleme kurulu asil üyeleri ise: Dursun Ali Köse, Mehmet Canbakan, Vedat Kara, Yalçın Ağcagil ve İlhan Temur’dan oluştu.

Disiplin kurulu asil ise ise şöyle: İsmail Deli, Mustafa Yıldırım, İrfan Çam, Esra Madan Ünal, Ayşe Karaer.

Üst kurul delegesi olarak da; Selim Aydın, Oğuzhan Akbulut, Mustafa Potuk, Ali Karslı görev aldı.