“Anadolu kaplanı Çorum, isyan noktasına getirildi”

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Türkiye’nin savaşları körükleyip silah pazarlarını genişleten emperyalist ülkelerin oyununa gelmemesini istedi.
Kaya, “Bizim bütün bunları iyi değerlendirip dış politikamızı değiştirmemiz gerek. Biz çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Biz krizde olan ekonomimizi düzlüğe çıkartmak için çalışmak istiyoruz. Biz eğitim sorununu çözmek için politikalar üretmek istiyoruz, işsiz gençlerimize iş bulmak istiyoruz” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, bazı ziyaret ve toplantılara katılmak üzere geldiği Çorum’da parti binasını ziyaret ederek basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya; CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse, İl Başkanı Hasan Eray Tüfekçi, Merkez İlçe Başkanı İsmail Kalender, eski Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu, eski il başkanları, il genel ve belediye meclis üyeleri, gençlik kolları ve kadın kolları yöneticileri ile çok sayıda partili katıldı.

Toplantıda konuşan Yıldırım Kaya, AKP iktidarından önce “Anadolu Kaplanı” diye adlandırılan Çorum’un şimdi tırnakları sökülmüş, ekonomik gücünü kaybetmiş, göç veren illerimizden biri olduğuna dikkati çekerek, “Çorumlular artık isyan etme noktasına gelmiştir. Artık herkesin Türkiye gerçeklerini görmesi gerek. AKP ömrünü tamamlamıştır, iktidarda kaldığı her gün Türkiye için büyük bir kayıptır” ifadesini kullandı.
Yıldırım Kaya, konuşmasında şu ifadelere değindi:
ÜLKEMİZİN SINIRLARI KEVGİRE DÖNDÜ
“Bugün Çorum’a bir dizi ziyaret, 10 Ekim Gar Katliamında canlarını yitirenlerden, Emine Ercan’ın anısına düzenlenen yemeğe ve eğitimi konuşacağımız bir panele katılmak için geldim. Ancak ülkemizin gündemi o kadar farklı ki ne eğitimi, ne ekonomiyi, ne sağlığı, ne de işsizliği konuşabiliyoruz. Türkiye’nin Suriye’ye başlattığı operasyon hem bizim hem de dünyanın gündemi oldu.
Şehit haberleri anaların yüreklerini dağlamaya başladı. Şehitlerimize Allahtan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum.

Her devletin kendi sınırlarını koruma hakkı olduğunun altını bir kez daha çizmek isterim. Bizim de bunu hiçbir ülkeden izin almadan yapmaya hakkımız var. Ancak ülke sınırlarımızın kevgire dönmesinin, dünya ülkelerinin teröristlerinin Türkiye’ye üzerinden Suriye’ye geçmesinin, Suriye’deki teröristlerin Türkiye’de elini kolunu sallayarak dolaşmasının, silah taşıyan tırların topraklarımızdan geçerek terör örgütlerine ulaştırılmasına seyirci kalan sorumluları da görmezden gelemeyiz.
Artık bıçak kemiğe dayanmıştır; AKP’nin zaman kaybetmeden Suriye yönetimi ile iletişime geçmesi gerek. Eğer biz Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyorsak bizim muhatabımız Suriye hükümeti olmalıdır. Eğer biz Ortadoğu’ya, barışı, huzuru, kardeşliği getirmek istiyorsak bizim öncelikle ilişki içinde olmamız gereken ülkeler sınır komşularımız; İran, Irak, Suriye olmalıdır.
Bizler bir santim toprağımıza göz dikenlerin gözünü oyarız, ancak bizim de hiçbir ülkenin bir santim toprağında gözümüz yoktur.
İstediğimiz tek şey barış ve huzur içinde yaşamak.
ORTADOĞU HALKI SAVAŞLA DEĞİL, BARIŞLA HUZURA KAVUŞUR
Bizi sınırlarımızı korumak için emperyalist güçlerden izin almak zorunda bırakan dış politikadan bir an önce vazgeçmeliyiz. Komşu ülkelerle, “Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nı (OBİT) kurarak Ortadoğu’nun barışının kurulmasına öncülük etmeliyiz.
Savaşları körükleyip silah pazarlarını genişleten emperyalist ülkelerin oyununa gelmemeliyiz. Suriye’de ve dünyanın dört bir yanında savaşı ateşleyip silahlarını satanlar her an kenara çekilebilirler. Ancak biz Suriye halkıyla komşuyuz, kardeşiz, dostuz; asırlar boyu koyun koyuna yaşayacağız.
AKP’nin de bunları görerek Suriye’de iç barışın olması için bir çaba içine girmesi gerek.
Biz CHP olarak, “Yurtta barış dünyada barış” politikamızın Ortadoğu’da hayata geçirilmesinden yanayız. Ortadoğu’da savaşarak değil, barışarak halkların refaha ve huzura kavuşacağına inanıyoruz.
Bizim bütün bunları iyi değerlendirip dış politikamızı değiştirmemiz gerek. Biz çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Biz krizde olan ekonomimizi düzlüğe çıkartmak için çalışmak istiyoruz. Biz eğitim sorununu çözmek için politikalar üretmek istiyoruz, işsiz gençlerimize iş bulmak istiyoruz.
ANADOLU KAPLANININ TIRNAKLARI SÖKÜLDÜ
Çorum’da geçlerimiz işsiz. Çorumlunun elinde avucunda ne varsa haraç mezat satıldı. Daha önce çimento fabrikası özelleştirilmişti, 2018 yılında da Çorum Şeker Fabrikası satıldı. Şeker fabrikalarımızın satılması sorunlarımızı çözdü mü? Şeker ucuzladı mı? Üretim arttı mı? İşsizlikten göç eden gençlerin derdine derman oldu mu?
Çorum ilimizin elindeki eşsiz tarihi mirası maalesef yok sayılmış. UNESCO Dünya Mirası listesine giren 18 yerden biri olan Hitit’in Başkenti Hattuşa antik kenti, şu anki adıyla Boğazkale ile Selçuklunun, Osmanlının bıraktığı tarihi miras turizm açısından yeterince değerlendirilememiş.
AKP iktidarından önce “Anadolu Kaplanı” diye adlandırılan Çorum şimdi tırnakları sökülmüş, ekonomik gücünü kaybetmiş, göç veren illerimizden biridir.
Çorumlular artık isyan etme noktasına gelmiştir; daha birkaç ay önce “Çorum’u Yozgat’a bağlayın” diyerek tepkilerini dile getiren Çorum halkının feryadını biz duyuyoruz, ya AKP iktidarı duyuyor mu acaba?
Artık herkesin Türkiye gerçeklerini görmesi gerek. AKP ömrünü tamamlamıştır, iktidarda kaldığı her gün Türkiye için büyük bir kayıptır.”