Emek Platformu: “Filistin’in halkının yanındayız!”
Çorum Emek ve Demokrasi Platformu, savaş ve soykırım politikalarına karşı Filistin halkının yanında olduğu mesajını verdi.
Emek ve Demokrasi Platformu tarafından Filistin halkına sahip çıkmak amacıyla bir yürüyüş ve kitlesel basın açıklaması düzenlendi.
Bahabey Caddesi Özdoğanlar Kavşağı’ndan başlayan yürüyüş, Kadeş Barış Meydanı’nda basın açıklamasının ardından sona erdi.
Yürüyüş ve basın açıklamasına; CHP İl Başkanı Av. Dinçer Solmaz, Baro Başkanı Av. Turan Kalıpcı, CHP Merkez İlçe Başkanı Resul Yiğitoğlu, CHP İl Genel Meclisi Üyeleri, Belediye Meclisi Üyeleri, Emek Partisi ile DEM Parti yöneticileri, CHP İl-İlçe yöneticileri, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Emek ve Demokrasi Platformu adına bir konuşma yapan Av. Ahmet Özdel, “Filistin halkının özgürlük iradesi de, dünya halklarının dayanışması da hiçbir saldırıyla kırılamayacaktır” dedi.
Özdel, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“ABD Başkanı Trump, sekiz Müslüman ülke Başkanını yanına alarak, Gazze konusunda İsrail ile anlaşma yaptığını ve bu sunulan anlaşmanın Hamas ve Filistin tarafınca kabul edilmesi için Filistin tarafına süreler vermektedir. Emperyalizm Siyonizm emri altına girmiş, Filistin halkına tarihin en büyük acısını yaşatmaktadır.
Dünya halklarının ayağa kalkmasına rağmen, bir kısım devletler sesini çıkarmamakta, bir kısım devletler ise İsrail ile diplomatik ve ticari ilişkileri kesmektedir. Hatta Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkaran devletler vardır. Bizim hükümetimiz ise Filistinli örgütleri ve Hamas’ı emperyalist plana ikna etmenin çabası içerisindedir.
Gazze saldırı altındadır, insanlık saldırı altındadır;
Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu, uluslararası sularda Netanyahu hükümetinin, askeri gemilerinin saldırısına uğramış, sivil gönüllüler zorla gözaltına alınmıştır. 40’tan fazla ülkeden yüzlerce gönüllünün içinde yer aldığı bu barışçıl girişime dönük saldırı, yalnızca uluslararası hukukun ihlali değil, insanlığın ortak vicdana yapılan bir darbedir!
Gazze 18 yıldır uluslararası hukuka aykırı olarak ağrı bir ablukayla kuşatma altındadır. İki yıldır süren ve artık bir soykırıma dönüşmüş savaşla birlikte işgalci Netanyahu hükümeti, bombaların ve mermilerin yanı sıra açlığı ve yoksunluğu da bir silah olarak kullanmaktadır.
Hastanelerin ilaçsız bırakılması, çocukların açlıktan ölmesi, en temel yaşam malzemelerinin dahi ülkeye sokulmaması, bu ablukayı şiddetin her türlüsünü yaşandığı bir insanlık trajedisine dönüştürmektedir.
Sumud Filosu’na yapılan müdahale, yalnızca insani yardımı engelleme değil, dayanışmayı ve küresel adalet mücadelesine de yapılmış açıktan bir saldırıdır. Sumud Filosu katılımcılarından da halen İsrail’de tutuklu bulunanlar içerisinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bulunmaktadır. İsrail’de tutuklu bulunan vatandaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Geçtiğimiz yıl Madleen ve Handala gemilerinin aynı şekilde engellenmesi hala hafızalarımızdaki yerini korumaktadır. AKP iktidarının 2016’da İsrail ile “normalleşme” adına Mavi Marmara davasını düşürerek bu katliamı kapatmaya çalıştığı da unutulmamalıdır. Mavi Marmara davası bu ülke tarihinde kara bir lekedir.
Sumud Filosu ise tüm bu engellemelere karşı dünyanın dört bir yanından halkların barışçıl iradesini taşıyan, tarihe geçen yeni bir girişimdir.
Filo’nun silahsız ve gönüllü insanlardan oluşması, iki temel mesaj taşımaktadır:
Birincisi, güç dengesinin ne kadar eşitsiz olduğuna bakılmaksızın, Siyonist işgal ve ablukaya meşruiyet tanınmaması gerektiği,
İkincisi ise, devletlerin suç ortaklığına karşı halkların ortak eylemleriyle tarihin akışına yön verilebileceğinin gösterilmesidir. Sumud, Arapçada “sebat” ve “kararlılık” demektir; bu filo, adının hakkını vererek dünyanın gözü önünde İsrail’in her şeye mutlak gücü olmadığını kanıtlamıştır.
Sumud filosuna Netanyahu hükümeti tarafından yapılan terörist saldırı aynı zamanda bizlere bir yol göstermektedir. Devletler ve uluslararası kurumlar sorumluluklarını yerine getirmeyip sessiz kalsa da, halkların dayanışması Filistin direnişini güçlendirmektedir.
İsrail’e limanlarını açan, petrolünü, silahını, istihbarat desteğini sağlayan ülkeler ve şirketler, bu suçun ortaklarıdır. Filistin halkının beklediği en temel dayanışma, işte bu bağları kesmekle, bu işbirliklerini sonlandırmakla mümkündür.
Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri olarak iktidara sesleniyoruz:
Hamasi nutukları artık bırakın.
Gün somut adılar atma Netanyahu hükümeti ile diplomatik, ticari ve askeri ilişkileri derhal keserek Filistin halkının yanında olma günüdür.
Soykırımcı işgal devletine petrol akıtan, silah taşıyan Filistin halkına yapılan soykırıma destek olan tüm ortaklıklarınızı derhal sonlandırın.
Filistin halkının özgürlük iradesi de, dünya halklarının dayanışması da hiçbir saldırıyla kırılamayacaktır.
Sumud Filosu’nun yüzlerce yolcusu, bu kararlılığı tüm insanlığa mal etmiştir. Bizler de buradan ilan ediyoruz:
Savaş ve katliam politikalarına karşı, Filistin halkının yanında, emperyalizmin ve işbirlikçilerin karşısında olacağız.”