Hayatı ertelemeyin!

Dostlarınızla görüşmeyi, ailenize vakit ayırmayı, kitap okumayı, tatile çıkmayı, bugünün işini yarına ertelemeyin!

Yoğun iş temposu nedeniyle, hayat gailesi gibi bahanelerle sevdiklerinize ayıracağınız vakti heba etmeyin.

Bugün anneniz sizinle alışverişe gitmek istiyorsa gidin, işyerinizdeki yoğunluğu siz olmazsanız işler yarım kalacak gibi düşünüp annenize “başka zaman” demeyin. Belki o “başka zaman” hiç gelmeyebilir veya o zaman geldiğinde anneniz yanınızda olmayabilir. Hayatta her şeyin telafisi yoktur. O gün ayırmadığınız vakit bir tabut başında ömürlük bir acı ve pişmanlık bırakabilir size.

Sağlık kontrollerinizi ihmal ettiğinizde sağlınız olumsuz etkilenir. Biz Türk toplumu olarak genelde “bana bir şey olmaz” der geçeriz. Fakat sonrasında o bir şey olur. İhmal edilen sağlık kontrolü ya ilerleyen bir hastalığa neden olabilir ya uzun ve yorucu bir tedavi sürecini başlatabilir. İhmaller, ertelemeler hem manevi hem maddi kayıplara yol açabilir.

Kendinize şu soruyu sorun; “Ben hayatımı istediğim gibi yaşayabiliyor muyum?”

Benim ve birçok insanın cevabı “hayır” olacaktır. “Hayır”ın nedenlerini sıralamaya çalışırsak muhtemelen herkesin ilk cevabı maddi nedenler olacaktır. Maddi engeller, toplum baskısı, yoğun iş temposu…….. vs. diye sıralamayı uzatabiliriz. Maddi ve ailevi nedenler öncelikli sıralamalar diye düşünüyorum. Lakin insanın kendisine, sevdiklerine, bir hobiye vakit ayırabilmesi için para şart değildir. Düşük bütçeli bir tatil de sizin kendinizi dinleyebilmenizi ve dinlendirebilmenizi sağlayabilir. Arkadaşınızla, sevgilinizle, eşinizle, annenizle, babanızla veya kardeşinizle yapacağınız sohbet, çocuğunuzla oyun oynamak gibi aktiviteler sizin sevdiklerinizle birlikte günün yorgunluğunu atmanıza yardımcı olacağı gibi sevdiklerinize zaman ayırdığınız için onları da mutlu eder.

Hayatınızı, sevdiklerinizi, ihtiyaçlarınız, derslerinizi ertelemeyin. Bugününüzün dünden, yarınınızın bugünden bir farkı, bir artısı olsun.