“EYT sorunu acilen çözülmeli”

Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Çorum İl Temsilcisi Hayati Çam, emekli maaşlarındaki düşüşün engellenmesini isteyerek, “Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) sorunu kamuoyunda büyük bir beklenti yaratmıştır. Önemli bir kesimin EYT mağduru olduğu anlaşılmaktadır. Bu sorun TBMM çatısı altında çözülmelidir” dedi.

BASK Çorum Temsilcisi Hayati Çam, 1 Ekim itibariyle yeni yasama dönemine başlayan TBMM’den beklentilerini sıralayarak, yoksulluk sınırının altında memur aylığının olmaması gerektiğinin altını çizdi. Çam, “İkramiye almayan tek kesim kamu görevlileri/devlet memurlarıdır. Bu duruma yasa değişikliği ile son verilmelidir” ifadesini kullandı.

BASK Çorum İl Temsilcisi Hayati Çam, 1 Ekim 2019 Salı günü başlayan yeni yasama dönemi nedeniyle  yaptığı basın açıklamasında; memurların TBMM’nden birikmiş sorunlarına çözüm bulunması beklentisinde olduklarını, hazırladıkları “Kamu Görevlilerinin Temel Sorunları Raporu”nu siyasi parti gruplarına ilettiklerini belirterek TBMM’de temsil edilen siyasi partilerin sorunların çözümü için adım atmalarını ve atılacak adımlara destek vermelerini istedi.

Çam, açıklamasında şöyle dedi:

“15 Temmuz alçakça darbe girişimi, ekonomik kriz ve seçimler nedeniyle çözümü sürekli ertelenmiş sorunlarımızın gündeme taşınması, TBMM çatısı altında çözüm bulunması için genel taleplerimizi TBMM’de temsil edilen partilere bir rapor halinde ilettik.

5. dönem (2020-2021) toplu sözleşmelerinde yaşanan danışıklı döğüş ardından Hakem Kurulunun hakemliğe yakışmayan kararı sonucu memur ve emeklileri önümüzdeki iki yılı kaybetmiş durumdadır.

Başta iktidar partisi olmak üzere TBMM’de temsil edilen tüm siyasi partilerimize temel sorunlarımızı bir kere daha özetle hatırlatmak istiyoruz:

STK’LAR TBMM KOMİSYONLARINDAN DIŞLANMAMALIDIR

Eski TBMM Başkanı Sayın Binali Yıldırım tarafından TBMM’ye sunulan İç Tüzük Değişikliği Teklifindeki “Komisyonlar, gerek duyduğunda bakanlıklar ve kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve sivil toplum temsilcilerinden bir kanunun uygulanmasına ilişkin olarak bilgi isteyebilir” hükmünü de içeren 7 inci maddesi, Komisyondaki tüm partilerin ortak önergeleri ile 4 Ekim 2018 tarihli toplantıda reddedilmiş, aralarında sendikaların da bulunduğu STK’ların ilgi alanları ile ilgili konularda TBMM komisyonlarında sürece katkıda bulunmaları ve etkilemek için girişimde bulunmaları İhtisas Komisyon Başkanlarının insafına terkedilmiştir.

Ne yazık ki, AB Komisyonunun 2019 yılı İlerleme Raporu dışında konuya itiraz eden olmamıştır.

STK’ların meclis komisyonlarındaki yasamaya ilişkin istişare süreçlerinin dışında bırakılmaları katılımcı demokrasi anlayışı ile bağdaşmamaktadır.

4688 SAYILI YASADA DEĞİŞİKLİK ELZEMDİR

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu grev hakkını da içerecek şekilde güncellenmeli, toplu sözleşme görüşmeleri her yıl yapılmalı ve tarafların özgür iradeleri ile gerçek toplu sözleşme yapılması önündeki hukuki engeller kaldırılmalıdır.

İKRAMİYE MEMURUN YASAL HAKKIDIR

Taşeron işçiliğinden kadroya geçirilen işçiler dahil kamu işçilerine 6772 sayılı Kanun ile 1956 yılından itibaren ikramiye verilmektedir.

Emeklilere, her biri 1.000’er TL olmak üzere iki dini bayramda ikramiye ödenmesi devam etmektedir.

İkramiye almayan tek kesim kamu görevlileri/devlet memurlarıdır. Bu duruma yasa değişikliği ile son verilmelidir.

YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA MEMUR AYLIĞI OLMAMALIDIR

Devletin asli ve sürekli görevlerini, günün her saatinde, ülkenin her yanında, gerektiğinde canı pahasına gece ve gündüz yerine getiren memurların ekonomik gerekçelerle ücret sorunlarının her dönem bir başka bahara ertelenmesi, arada bir de olsa hatırlanmamaları, üzücü olduğu kadar düşündürücüdür.

Yasalarla “Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma”sı yasaklanan ve “Ticaret yapma(sı) veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma”sı suç sayılan kamu görevlilerine büyümeden refah payı da verilmemektedir.

Bu nedenlerle; kamu görevlileri aylıklarının yoksulluk sınırı altında kalmayacağının, talebin bir defada karşılanamaması halinde kademeli olarak gerçekleştirilmesi için sosyal taraflarla birlikte bir plana bağlanmasını içeren yasal düzenleme yapılmalıdır.

EMEKLİLİK AYLIĞINDAKİ DÜŞÜŞ ENGELLENMELİDİR

Kamu görevlilerinin aylıklarındaki tüm gelir kalemlerinden vergi ve sosyal güvenlik kesintisi yapılarak emeklilik maaşının yaşanabilir düzeye yükseltilmesi gerekmektedir.

MEMURLARIN VERGİ DİLİMİ MAĞDURİYETİ ÖNLENMELİDİR      

Tüm kamu görevlilerini kapsayan vergi dilimi zulmüne, vergi oranının % 15’te sabitlenmesi ile son verilmesi veya ilave vergi miktarının Devlet tarafından sübvanse edilmesi sağlanmalıdır.

SOSYAL YARDIMLAR ANLAMLI HALE GETİRİLMEDİR

Başta aile yardımı olmak üzere doğum ve ölüm yardımı, harcırahlar, yiyecek ve giyecek yardımları ve benzeri sosyal yardımlar ve mali haklar ya yasa metinlerinden çıkarılarak toplu sözleşme kapsamında belirlenmeli ya da ödeme miktarları ihtiyaçları karşılayacak şekilde güncellenmelidir.

YARDIMCI HİZMETLER SINIFI KALDIRILMALIDIR

Taşeron işçilerinin kadroya alınmalarından sonra artık anlamını yitirmiş yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılarak, çalışanlar öğrenimlerine uygun kadrolara geçirilmelidir.

GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVLARI

Unvan değişikliği ve görevde yükselme sınavları, kamu kurum ve kuruluşları tarafından keyfi ve düzensiz olarak yapılmak yerine her yıl yapılmalı ve mülakat uygulamasına son verilmelidir.

KATSAYI ADALETSİZLİĞİ GİDERİLMELİDİR (3600 EK GÖSTERGE SORUNU)

3600 olarak bilinen ek gösterge ve katsayı sorunu tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde sosyal taraflarla birlikte çözüme kavuşturulmadır.

DEVLET MEMURLUĞU GENEL KURALLARINA UYULMALIDIR

Memurların KPSS sınavı ile hizmete alınması esas olmalı, istisnaların hizmetin gerekliliği ile sınırlı tutulmalı, hizmetin gerekliliği dışında mülakatlar kaldırılmalı, istisnai kadro uygulamasına son verilmeli, atamalarda ehliyet,  liyakat, kariyer ve Devlete sadakat ilkelerine uyulmalıdır.

Özre bağlı tayin ve nakil taleplerinde hakkaniyetin sağlanması; engellilerin, engelli çocuğu olanların özel durumları yönetmelikte özür gurubu kapsamına alınmalıdır.

Hizmet bölgelerinde çalışma süresini dolduranların, üst hizmet bölgelerine tayin ve nakilleri herhangi bir idari mazeret aranmaksızın yapılmalıdır.

EYT (EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR) SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) sorunu kamuoyunda büyük bir beklenti yaratmıştır. Önemli bir kesimin EYT mağduru olduğu anlaşılmaktadır. Bu sorun TBMM çatısı altında çözülmelidir.”

Etiketler:
Paylaş:

Diğer Yazılar

Yorum Yap