Eğitim-Sen korosu büyüledi
KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim-Sen) geleneksel hale getirdiği bahar konserlerinin ilki gerçekleştirildi.
Devlet Tiyatrosu Salonu’nda düzenlenen konsere Eğitim Sen Genel Başkan Feray Aytekin Aydoğan, Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, KESK’e bağlı sendika temsilcileri ve çok sayıda sendika üyesi katıldı.
Konser öncesi bir konuşma yapan Mustafa Gül, bilimsel, laik ve kamusal eğitimin ciddi bir kuşatma altına alındığını belirterek, “Bu mücadeleyi her türlü baskıya rağmen yürütmeye çalışıyoruz. Bunu yürütürken de siz değerli halkımızla birlikte yapıyoruz. Kendi başımıza başarmamız mümkün değil. Bu anlamda zaman zaman halkımızla bütünleşmemiz için bu tip kültürel etkinliklerimiz oluyor. Eğitim-Sen Halk Müziği Topluluğu’ndan arkadaşlarımız uzun bir hazırlık süresiyle birlikte bir türkü gecesi hazırlandı. Sevda kokan, mücadele kokan, kültür kokan bu gecede bütün baskılara rağmen türkülerimizi söylemeye devam edeceğiz. Aydınlık Türkiye mücadelesini devam ettireceğiz. Güzel ve güneşli günlere olan umudumuzu hiç kaybetmeyeceğiz. Her şey çok güzel olacak” dedi.
Gül’ün konuşmasının ardından Eğitim-Sen Halk Müziği Topluluğu, birbirinden güzel türküleri büyük bir ustalıkla seslendirdi.
Viyola-davulda Cansu Hardal’ın, kavalda Cevahir Sarıkaya’nın, bağlama-klavyede Dinçer Şimşek’in, bağlamada Emre Özkeskin’in, elektro-gitarda İbrahim Çelikcan’ın, bağlamada Rıza Aydın’ın, kemanda Serkan İşçi’nin, ritimde Taner Kalender’in ve çelloda Zeynel Demir’in görev aldığı konserde; Anıl Doğan, Aslı Uçar, Ayten Atay, Canan Şahin, Cansu Hardal, Çiğdem Kocabıyık, Dilber Çolak, Dinçer Şimşek, Gül Mehtap Çakır, Gürsel Menekşe, İbrahim Çelikcan, Kenan Sırma, Mustafa Bektaş, Özlem Ceyhuni, Pınar Erol, Rahşan Bektaş, Serap Topal, Yeliz Özumar, Yeşim Demirörs, Zehra Alıcı ve Zeynel Demir, solist olarak sahneye çıktı.
Eğitim Sen Halk Müziği Topluluğu, muhteşem türkülerle ve ortaya koydukları performanslarıyla dolu dolu iki gün yaşattılar.
Genel Başkan Feray Aytekin Aydoğan, Eğitim Sen Çorum Şubesi’nin düzenlediği konsere katılırken, “TÖS’den, TÖBDER’den Eğitim Sen’e güzel günler göreceğiz şarkısını söylemekten, umudu, dayanışmayı, mücadeleyi büyütmekten vazgeçmeyenleriz” dedi.
“İKTİDARIN DEĞİL, HALKIN ÖĞRETMENİYİZ”
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan sendika olarak sürdürdükleri çalışmalar hakkında bilgiler verdiği konuşmasında bilimsel, laik ve kamusal eğitim mücadelesine vurgu yaptı.
Encümen-İ Muallim, TÖS ve TÖB DER’in başlattığı mücadele geleneğinin mirasçısı olan Eğitim Sen’in Türkiye’nin aydınlık yüzü olduğunu dile getiren Aydoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dayanışmayı, mücadeleyi yine ilmek ilmek örenler, şu anda bu salonda ve daha bulunduğumuz her yerde onbinleriz, yüzbinleriz, milyonlarız ve birlikte bu umudu örgütleyen çok büyük bir gücüz. Bu umuda, dayanışmaya emek verenler; hep birlikte çok zor dönemler yaşadık. Maalesef bizim memleketimizin tarihi aynı zamanda zor dönemlerin tarihidir. Eğitim Sen olarak da bütün arkadaşlarımızla Encümen-i Muallim’denTÖS’den, TÖB DER’den bugüne aldığımız güçle okul okul, il il, ilçe ilçe bu umudu örmeye devam ediyoruz. Ve geçmişten bugüne haykırdığımız gibi diyoruz ki; biz emeğimize, mesleğimize haklarımıza sahip çıkmaktan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.”
ÇOCUKLARIMIZIN HAYALLERİNİ ÇALMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ
Protokollerle öğrencilerimizin çocuklarımızın hayallerini Ensar’lara teslim etmenize izin vermedik, izin vermeyeceğiz. Eşit, özgür, laik, demokratik bir Cumhuriyet mücadelesinden vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz. Bizi kutuplaştırmak, ötekileştirmek isteyenlere inat, biz bu topraklarda, bu memleketin her bir yanında yıllardır birlikte yaşadık ve birlikte yaşamaya, birbirimizin elinden daha da güçlü tutmaya devam edeceğiz.”
ASLA İKTİDARIN ÖĞRETMENİ OLMAYACAĞIZ
“Şimdi bir öğretmenlik meslek kanunu gündemiyle geliyorlar, kapalı kapılar ardında bir kanun tartışması yürütüyorlar. Ve aylardır yine il il binlerce arkadaşımızla bir araya gelerek, diyoruz ki; bizimle ilgili bir kanunu bize rağmen çıkaramazsınız. Biz memleketimizin tarihi boyunca; hiçbir zaman hiçbir iktidarın öğretmeni olmadık. Ve hiçbir iktidarın da öğretmeni olmayacağız. Biz öğrencilerimizin, biz halkımızın öğretmenleriyiz ve bu meslek kanununa karşı bütün ülkenin her yerinde milyonu aşkın bir güç olarak, bu ülkenin öğretmenleri olarak; mesleğimize, geleceğimize, haklarımıza, öğrencilerimizin eğitim hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz diyerek, aynı TÖB-DER’li arkadaşlarımızın yaptığı gibi 80 darbesinden sonrada işyeri işyeri umudu örgütledikleri gibi umudu örgütlemeye devam ediyoruz. Diyoruz ki; her öğrencimizin kamusal, bilimsel, laik eğitim, en temel hakkıdır. Bu memleketin her bir ilindeki çocuklar, hepimizin çocuklarıdır. Her öğrencimizin eğitim hakkı için, her öğrencimizin hayalleri umutları için mücadele etmeye devam edeceğiz diyoruz.”
